ÖLEN BABASININ OĞLUNA YARDIMI
1 sayfadaki 1 sayfası
ÖLEN BABASININ OĞLUNA YARDIMI
Yaşamış olduğum mucizeyi düşündükçe yaşam ve ölüm hakkındaki bilgilerimizin ne kadar az olduğunu daha iyi anlıyorum.
Bir dikkatsizlik az daha hayatıma mal olacaktı.Şimdi hayata oluşumu yaşadığım bir mucizeye borçlu olsam da nasıl yaşandığını kendime bile izah etmekten acizim.Soğuk kış günlerinde imkansızlıklar nedeni ile uzun bir yol yürümek zorundaydım.Okulum evimizden daha doğrusu köyümüzden çok uzakta idi.Her gün bir kilometre yolu hem gidiyor hem de dönüyordum.
Böyle günlerden birinde havanın çok soğuk olması beni tren raylarını takip ederek kestirmeden köye gidebilme düşüncesine itti.Tren yoluna inebilmek için on metrelik bir tepeyi aşmak zorunda idim.Tepeyi aşmak çok kolay olacaktı bunları düşünürken birden ayağımın altında kayan bir taş beni hızla aşağıya yani tren raylarına doğru kaydırmaya başladı.Dengemi tamamen kaybetmiştim.Hızla aşağı düşerek tren raylarının ortasında kendimi buldum .Ayağımda çok şiddetli bir ağrı hissettim. Ayağı kalkmak isteyince acı içinde bağırdım.Sol bacağımın incik kemiği kırılmıştı.Çevremde hiç kimse yoktu kendimi rayların dışına çekmek için ellerimle raylardan kuvvet almaya çalıştım.Ama başaramıyordum kendimi sırt üstü raylara bıraktım.O anda kulağıma lokomotifin kulak tırmalayıcı sesi geldi.Korktuğum başıma gelmişti.Ağlamaya başladım bedenimi çekmek için olanca gücümle gayret ediyordum ama bedenim sanki tonlarca ağırlığın altında idi ve her hareketim inanılmaz bir acı şeklinde bana geri dönüyordu.Trenin sesi yaklaştığında artık hiçbir imkan kalmadığını anladım.
Gözlerim kapandı bayılmak üzere idim rüya görmeye başladım.Başucumda iki yıl önce ölen babam vardı.Eğilerek beni kucağına aldı.Tütün kokusunu çok net olarak algılıyordum. Bu rüya olmalı diye düşündüğümde beynimin içinde babamın tanıdık sesini duydum. Korkma selo,(sağken hep bana böyle hitap ederdi.)Kurtulacaksın bırak ellerini sakin ol dedi.Ellerimle raylara ve balast taşlarına sıkı,sıkı yapışmıştım ve kesilen ellerimden kanlar akıyordu.Babam o kuvvetli kollarıyla beni kucağına aldı ve rayın üç metre uzağına taşıdı.O anda tren acı düdükler çalarak hızla geçiyordu.Birkaç metre sonra duran trenden üç kişi koşarak yanıma geldi hayret içinde etrafa bakıyorlardı.Babam nerede diye ağlamaya başlayınca sus oğlum sus, sen gözlerimizin önünde havalanıp buraya kondun bu iş nasıl oldu dediklerinde onlara verecek cevabım yoktu sessizce babam taşıdı diyebildim.
Beni trene taşıyan bu kişiler baban nerde diye sorduklarında yavaşça iki yıl önce öldü dedim.Birbirlerine bakarak dualar okumaya başladılar.
Bu olayın üzerinden beş yıl geçmişti.Ani bir sancı ile hastaneye kaldırıldım.Apandistim patlamış hemen ameliyata aldılar.Aldığım narkozun tesiriyle rüya gördüm sanıyorum.Babam başucumda bekliyordu diğerinin aksine hiç konuşmuyor dikkatle ameliyatımı izliyordu.Yüzünde çok belirgin bir endişe vardı.Bir süre sonra gözlerimi açtığımda babamın odanın tavanına yakın bir konumda durduğunu ve bana zafer işareti yaptığını gördüm.Güçlükle elimi kaldırmaya çalıştım o sırada yanımda bulunan doktor kıpırdamamam gerektiğini söylerken nedendir bilmem başını çevirerek tam da babamın durduğu yere baktı.O da gördü mü bilmem ama ben kesin olarak babamla vedalaştığımı biliyorum.
Aradan geçen on beş yıl boyunca babam mezarını ziyarete her gidişimde yanından ayrılmadan önce nerede olursan ol beni hep koruduğunu ve hep koruyacağını biliyorum babacığım derim. [/b]
Bir dikkatsizlik az daha hayatıma mal olacaktı.Şimdi hayata oluşumu yaşadığım bir mucizeye borçlu olsam da nasıl yaşandığını kendime bile izah etmekten acizim.Soğuk kış günlerinde imkansızlıklar nedeni ile uzun bir yol yürümek zorundaydım.Okulum evimizden daha doğrusu köyümüzden çok uzakta idi.Her gün bir kilometre yolu hem gidiyor hem de dönüyordum.
Böyle günlerden birinde havanın çok soğuk olması beni tren raylarını takip ederek kestirmeden köye gidebilme düşüncesine itti.Tren yoluna inebilmek için on metrelik bir tepeyi aşmak zorunda idim.Tepeyi aşmak çok kolay olacaktı bunları düşünürken birden ayağımın altında kayan bir taş beni hızla aşağıya yani tren raylarına doğru kaydırmaya başladı.Dengemi tamamen kaybetmiştim.Hızla aşağı düşerek tren raylarının ortasında kendimi buldum .Ayağımda çok şiddetli bir ağrı hissettim. Ayağı kalkmak isteyince acı içinde bağırdım.Sol bacağımın incik kemiği kırılmıştı.Çevremde hiç kimse yoktu kendimi rayların dışına çekmek için ellerimle raylardan kuvvet almaya çalıştım.Ama başaramıyordum kendimi sırt üstü raylara bıraktım.O anda kulağıma lokomotifin kulak tırmalayıcı sesi geldi.Korktuğum başıma gelmişti.Ağlamaya başladım bedenimi çekmek için olanca gücümle gayret ediyordum ama bedenim sanki tonlarca ağırlığın altında idi ve her hareketim inanılmaz bir acı şeklinde bana geri dönüyordu.Trenin sesi yaklaştığında artık hiçbir imkan kalmadığını anladım.
Gözlerim kapandı bayılmak üzere idim rüya görmeye başladım.Başucumda iki yıl önce ölen babam vardı.Eğilerek beni kucağına aldı.Tütün kokusunu çok net olarak algılıyordum. Bu rüya olmalı diye düşündüğümde beynimin içinde babamın tanıdık sesini duydum. Korkma selo,(sağken hep bana böyle hitap ederdi.)Kurtulacaksın bırak ellerini sakin ol dedi.Ellerimle raylara ve balast taşlarına sıkı,sıkı yapışmıştım ve kesilen ellerimden kanlar akıyordu.Babam o kuvvetli kollarıyla beni kucağına aldı ve rayın üç metre uzağına taşıdı.O anda tren acı düdükler çalarak hızla geçiyordu.Birkaç metre sonra duran trenden üç kişi koşarak yanıma geldi hayret içinde etrafa bakıyorlardı.Babam nerede diye ağlamaya başlayınca sus oğlum sus, sen gözlerimizin önünde havalanıp buraya kondun bu iş nasıl oldu dediklerinde onlara verecek cevabım yoktu sessizce babam taşıdı diyebildim.
Beni trene taşıyan bu kişiler baban nerde diye sorduklarında yavaşça iki yıl önce öldü dedim.Birbirlerine bakarak dualar okumaya başladılar.
Bu olayın üzerinden beş yıl geçmişti.Ani bir sancı ile hastaneye kaldırıldım.Apandistim patlamış hemen ameliyata aldılar.Aldığım narkozun tesiriyle rüya gördüm sanıyorum.Babam başucumda bekliyordu diğerinin aksine hiç konuşmuyor dikkatle ameliyatımı izliyordu.Yüzünde çok belirgin bir endişe vardı.Bir süre sonra gözlerimi açtığımda babamın odanın tavanına yakın bir konumda durduğunu ve bana zafer işareti yaptığını gördüm.Güçlükle elimi kaldırmaya çalıştım o sırada yanımda bulunan doktor kıpırdamamam gerektiğini söylerken nedendir bilmem başını çevirerek tam da babamın durduğu yere baktı.O da gördü mü bilmem ama ben kesin olarak babamla vedalaştığımı biliyorum.
Aradan geçen on beş yıl boyunca babam mezarını ziyarete her gidişimde yanından ayrılmadan önce nerede olursan ol beni hep koruduğunu ve hep koruyacağını biliyorum babacığım derim. [/b]
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz