GİDENLER HEP BENİ BEKLE DER
1 sayfadaki 1 sayfası
GİDENLER HEP BENİ BEKLE DER
Her giden ardında bir bekleyen bırakır. Bazen ister bekle beni der, bazen de
bekleme hayatına devam et der. Bu bekleme demenin ardında bir beklenme isteği
vardır hep...
Ve her kalan yüreğindeki acısıyla bekleyeceğim der. Dönmeyeceğini bile bile,
gelmeyeceğini bile bile, sevmeyeceğini bile bile. Ve bekler...
Yanı başımızdayken fark etmediğimiz bir çok ayrıntı takılır hafızalara. Oysa ne
güzelmiş yaşanılanlar dersiniz. Meğer ne çok sevmişim dersiniz. Ve belki de hiç
sevilmediğinizi fark edersiniz. En acısı da budur ya zaten. Sevilmeden
sevdiğinizi fark ettiğinizde beyninizi yer binlerce soru. Başlarsınız cevabı
besbelli olan sorulara kendinizce cevap aramaya.
Ve sorgulama zamanı gelir kendinizce.. Oysa unutursunuz bir şeyi. "Aşk
Sorgulanmadan Yaşanmalıdır."
Baktığınız her yer "onda" biter. Gördüğünüz her şey de "onu" ararsınız. Aynadaki
görüntünüzde bir yansıma, sokaktaki köşe başında bir kucaklaşmadır "o". Yağan
yağmurdur, denizdeki yakamozdur "o", gecelerin ayı, gündüzlerin güneşidir "o"...
Ve son cümleler dökülür artık dilinizden. "O" Mutlu Olsun Yeter. Diyebileceğiniz
bir şey kalmamıştır çünkü. Tıpkı yüreğinizi sizden aldığı gibi giderken
cümlelerinizi de götürmüştür yanında.
Sessizlik kalır geriye biten bir sevgiden. Ve Ayrılık Urganı kalır boynunuzda
"yağlı bir ilmek gibi". Sanki biri ha çekti ha çekecek. Durdu sanırsınız dünyayı
ha battı ha batacak. Ama ne dünya durur nede o ilmek çekilir. Hayat devam
ediyordur ve bu çarkın içinde sizi de bilmediğiniz başka diyarlara
sürüklüyordur.
Bitecek sanırsınız acınızı bitmez. Sadece bir yerlere saklanır yüreğinizde.Bir
şarkıda, bir şiirin içli mısralarında ve belki de bir sözde kanamaya hazır bir
yaradır o artık.
"Sessizliğin İçinde Bir Çığlık, Karanlığın İçinde Bir Işık, Yürekte Kapanmaz Bir
Yaradır Artık O"
bekleme hayatına devam et der. Bu bekleme demenin ardında bir beklenme isteği
vardır hep...
Ve her kalan yüreğindeki acısıyla bekleyeceğim der. Dönmeyeceğini bile bile,
gelmeyeceğini bile bile, sevmeyeceğini bile bile. Ve bekler...
Yanı başımızdayken fark etmediğimiz bir çok ayrıntı takılır hafızalara. Oysa ne
güzelmiş yaşanılanlar dersiniz. Meğer ne çok sevmişim dersiniz. Ve belki de hiç
sevilmediğinizi fark edersiniz. En acısı da budur ya zaten. Sevilmeden
sevdiğinizi fark ettiğinizde beyninizi yer binlerce soru. Başlarsınız cevabı
besbelli olan sorulara kendinizce cevap aramaya.
Ve sorgulama zamanı gelir kendinizce.. Oysa unutursunuz bir şeyi. "Aşk
Sorgulanmadan Yaşanmalıdır."
Baktığınız her yer "onda" biter. Gördüğünüz her şey de "onu" ararsınız. Aynadaki
görüntünüzde bir yansıma, sokaktaki köşe başında bir kucaklaşmadır "o". Yağan
yağmurdur, denizdeki yakamozdur "o", gecelerin ayı, gündüzlerin güneşidir "o"...
Ve son cümleler dökülür artık dilinizden. "O" Mutlu Olsun Yeter. Diyebileceğiniz
bir şey kalmamıştır çünkü. Tıpkı yüreğinizi sizden aldığı gibi giderken
cümlelerinizi de götürmüştür yanında.
Sessizlik kalır geriye biten bir sevgiden. Ve Ayrılık Urganı kalır boynunuzda
"yağlı bir ilmek gibi". Sanki biri ha çekti ha çekecek. Durdu sanırsınız dünyayı
ha battı ha batacak. Ama ne dünya durur nede o ilmek çekilir. Hayat devam
ediyordur ve bu çarkın içinde sizi de bilmediğiniz başka diyarlara
sürüklüyordur.
Bitecek sanırsınız acınızı bitmez. Sadece bir yerlere saklanır yüreğinizde.Bir
şarkıda, bir şiirin içli mısralarında ve belki de bir sözde kanamaya hazır bir
yaradır o artık.
"Sessizliğin İçinde Bir Çığlık, Karanlığın İçinde Bir Işık, Yürekte Kapanmaz Bir
Yaradır Artık O"
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz